- ağzına vermek
- give smb. head
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ad — 1. is., ddi, Ar. ˁadd 1) Sayma 2) Sayılma Birleşik Sözler addetmek addolunmak 2. is. 1) Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yedirmek — i, e 1) Yemesini sağlamak 2) Ağzına yiyecek vermek, beslemek, karnını doyurmak Çocuğu yedirmek. 3) Bir şeyi azar azar başka bir şeyin içine karıştırarak belli olmayacak duruma getirmek Yağı hamura yedirmek. 4) Bir fazlalığı herhangi bir biçimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pürüzalır — is. Bir borunun ağzına biçim vermek, genişletmek veya çapaklarını, pürüzlerini almak için kullanılan, çevresinde kesici yüzü bulunan alet … Çağatay Osmanlı Sözlük
tükürmek — i 1) Tükürüğü ağız içinden dışarıya atmak Ötekiler, pis bir şeye dokunmuş gibi yere tükürdüler. H. E. Adıvar 2) Ağzındakini dudakları arasına getirip dışarı vermek Çocuk, mamasını tükürüyor. 3) Ağız yoluyla dışarı çıkarmak Kan tükürmek. Balgam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tövbe etmek — bir günah veya suçu bir daha yapmamaya söz vermek Bir daha senin ismini ağzına almamak için tövbe eder. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük